İçeriğe geç

Lumumba

 Lumumba



33 yaşında siyasete atılan, 35 yaşında başbakan olan, bu görevi iki ay yaptıktan sonra görevinden alınıp tutuklanan, işkence gören ve ölüsüne bile tahammül edilemeyip asitle eritilip yok edilen bir kişidir, Patrice Lumumba. Onun hikayesini de bizlere Hıfzı Topuz, Lumumba – Kara Afrika’da İşkenceyle Öldürülen İlk Başbakan adlı kitabıyla anlatıyor. 


Patrice Lumumba, o Kara Afrika’nın herhangi bir ülkesindeki talihsiz liderlerden biri idi. Nasıl olurda iki ay gibi kısa bir süre başbakanlık yapan birisine tahammül edilemez. Kimin tavuğuna kışt dedi ya da kurtlarla dost olmaya mı çalıştı?  Onu hangi duygu, hangi inanç, hangi felsefe, hangi saiklerle, cesedine bile tahammül edemeyecek kadar bir hınçla  ortadan kaldırdılar. Evet ortadan kaldırılır. Hıfzı Topuz da bu kitabıyla o dönemi anlatmaya çalışıyor. 


Hıfzı Topuz, kitabında “Peki ne yapmıştır Lumumba?”,  “Ne suç işlemiştir?” diyerek Lumumba’nın suçlarını (?!) anlatıyor. Beyazlar tarafından yönetilen ve hiçbir hakka sahip olmayan kara derili insanların da “insan” olduğunu ve beyazlar gibi haklara sahip olması gerektiğini yüksek sesle seslendiren; beyazların ülkesine fayda sağladığını lakin artık bağımsız bir şekilde kendileri tarafından kararlar alınmasını söyleyip sömürgeciliğe karşı çıktığı için ölüm fermanı çıkartılan bir kişiden bahsediyor. Kısacası, Kara Afrika’da Kongo milliyetçisi, bağımsızlık yanlısı; sömürüye karşı çıkan bir kişiden bahsediyor ve  Hıfzı Topuz, “tanımalıyız böyle bir insanı (s.8)” diyerek de bir mesaj veriyor. 


O, Belçika Kongosu’nun, Kongo’nun ve Zaire’nin ilk başbakanı Patrice Lumumba’dır. O, ” Biz Afrikalıyız ve Afrikalı kalacağız. Bizim de öteki uluslar kadar soylu bir felsefemiz, geleneklerimiz var” (s.19) diyerek ölüme yürüyendir. O, “Kongo’nun ancak birlik ve beraberlik içinde ekonomik bağımsızlıkla taçlandırılan bir kalkınma hamlesiyle bağımsız, özgür ve halkın refahı için çalışacak bir yönetim ile ilerleyeceğine inanan bir kişidir”.  


Kitap zaman çizelgesi içinde; doğduğu yer, tarih, ailesi, çevresi, dini inancı, kabilesi, eğitimi, işi, okuma tutkusu, siyasi hayatı, düşleri ile kısaca Lumumba’nın dünyasını anlatıyor. Kısa yaşamı ve anlık başbakanlık süresinde yaşananlara, dostlara, düşmanlara, mücadelesine bakılıyor. Kongo’da sömürgeci güçlerle iyi geçinmesi varken, “özgürlük, bağımsızlık, hak, birlikten” bahsederek okları üzerine çekerek öldürülen bir başbakandır o. Hıfzı Topuz, ortaya çıkan yeni belgeler doğrultusunda kitabını yeniden düzenleyerek 1987 yılında okurla tekrar buluşturuyor. Lumumba üzerinden Afrika ve Kongo’nun da tarihine bakılarak, sömürgeci güçlerin ve özellikle çok uluslu şirketlerin çıkarları doğrultusunda yaptıkları faaliyetlere de bakılıyor. Buradan hareketle yeni sömürgeciliğin nasıl komprador “insan yetiştirdiklerini” de anlatılıyor. Lumumba’nın kısa siyasi yaşamında iç ve dış düşmanlar haricinde söylemlerini de Hıfzı Topuz irdeliyor. Nerede hata yaptı ya da hızlı koşup birilerinin gözüne mi battı sorularını da cevaplıyor. Ayrıca Lumumba’yı öldürenler haricinde, onun arkasındaki güçlerden de bahsediyor.


Kitabı bitirdiğimde, emperyalist güçlerin kendi çıkarları doğrultusunda her türlü pisliği, kompradorlarla beraber dün de bugün de aynı şekilde sürdürdüklerine görmekteyiz. Asya, Afrika, Ortadoğu, Avrupa, Kuzey, Orta, Güney Amerika ülkelerin tarihlerine bakıldığında, bunun çok sayıda örneği görülebilir. Genelde devlet başkanları uçak kazası ile ölürken, burada çok daha farklı bir durumla karşı karşıya kalınır: Öldürdükten sonra cesedini asitle yok etmek. Belçika devletinin kontrol ettiği ve daha sonra çıkan belgeler ile de ABD’nin CIA’sının da işe karıştığı organize bir durumdan bahsediliyor. Lumumba’yı öldüren zihniyet şeklen olmasa bile ruhen hala yaşıyor. 


1960’ların şartlarında, 3 farklı siyasi oluşum etrafından şekillenen ülkeler içinde özellikle Batı’nın sömürgesi altında ezilen Afrika devletlerinde ortaya çıkan her türlü “hak arama, milliyetçilik” fikri, Batı’nın gözünde “komünist”  olmakla eşdeğer bir durumu ifade ediyordu. Lumumba da kendini anlatırken:

«Tekrar söylüyorum, komünist değilim. Hepinize hatırlatırım, bütün ailem katolik kilisesinde evlenmiştir. Çocuklarım Leopoldville’de papazların okulunda okuyor.

«Afrika’da kim ilerici ise, kim halktan yana ve emperyalistlere karşı ise ona komünist ve Moskova ajanı denir. Ama kim emperyalistlerden yanaysa, kim Batıya gidip ceplerini doldurmuşsa o örnek bir adamdır. Taparlar öyle kişilere… (s.139)” diyerek üzerine atılı suçlamayı reddeder. Bu zaman içinde bölgesel ve küresel güç çekişmelerinin de bilinmesinde fayda var. 


Benim dikkatimi çeken ise ajanslara düşen şu haberle https://bit.ly/40w18Oy başladı. Çoğu kişinin duymadığı, görmediği, bilmediği bir durumdu. Lakin insanlık tarihi açısından çok önemli bir olaydı. Siyasi tarihe meraklı kişiler tarafından dikkatle takip edilip Lumumba’nın kısa da olsa tekrar gündeme gelmesini sağladı. Haber de ayrıntılar da mevcuttu. Bu olay bizlere yakın zamanda S. Arabistan konsolosluğu içinde sülfirik asitle eritilip öldürüldüğü söylenen bir gazetecin durumuyla da benzerlik taşıyor. Peki Cemal Kaşıkça da durum nedir, onu da ilerde tarih yazacak. 


Ben Lumumba adını ilk kez televizyonda yayımlanan “Lumumba” adlı filmle duymuştum (https://bit.ly/3Zfizly Gazete kupürü bana aittir). Afrika’da yaşanan soykırımlarda özellikle Fransa ve Belçika’nın her daim parmağı olur. Bunu Fransızca yayımlarında da görmek mümkün (Türkçede fazla çeviri olmadığı için bize uzak kalıyor. Fransızca bilenler ise makale ve kitaplarla o dönemi daha rahat bir şekilde okuyabiliyor) 



Kitabı 2022’de okuduğum halde dünden bugüne çok fazla şeyin değişmediğini ve  hatta yumak halinde büyüyerek devam ettiği de görmekteyiz. Lumumba’yı ölüme götüren zamanın cumhurbaşkanı Joseph Kasavubu; önce genel kurmay başkanı daha sonra ise cumhurbaşkanı olan Mobutu Sese Seko ve diğerlerinin ruhları hala karanlık dehlizlerde sürek avında. 



Kitap hakkında notlar:


++ Bu kitap ilk olarak 1964 yılında, daha sonra elde edilen yeni bilgiler doğrultusunda 1987 yılında yeni baştan düzenlenerek yayımlanmış. Kitabın baskısı yok, ancak sahaflarda ya da e-kitap olarak internette bulunabilir.

++ Hıfzı Topuz BM’de görevli olarak 1962 – 63 yılları arasında orada bulunmuş ve kitabın içine kendi gözlemlerini de eklemiş.

++ 1961 yılında öldürülen Lumumba’nın 1964 yılında Türkçe yayımlanan bu hikayesi oldukça önemli.

++ Yazar Fransızca kaynaklardan yararlanarak bu çalışmayı oluşturmuş.

++ Kitabın arka sayfalarında fotoğraflarla sonrasına da bakılıyor.

++ Ülke Belçika Kongosu, Kongo Cumhuriyeti ve Zaire olarak da farklı dönemlerde farklı isimler kullanmıştır.

++ İnternette Lumumba konusuyla ilgili çok sayıda bilgi mevcut. Özellikle yabancı dil bilenler için umman sayılabilir. Maalesef Türkçe olarak çok fazla yayın çıkmıyor. Özellikle tarih dergileri adı altında yayımların, at gözlüklerini çıkartarak araştırma konularına da sayfalarına yer açmaları biraz daha fayda sağlayabilir. 

++ Okuduğum e-kitap Yön Yayıncılık, 1987 tarihlidir.

++ Lumumba filmi için (İngilizce alt yazılı) buraya bakınız: https://www.youtube.com/watch?v=6wkQnxbNfnM

++ Türkçe alt yazılı izlemek için buraya bakınız: https://ugurfilm3.com/lumumba/2/

++ Patrice Lumumba 1925 yılında doğdu, 1961 yılında öldürüldü.

++ Le Congo, terre d’avenir, est-il menacé? Adlı kitabı 1961’de yazmıştır.

++ Lumumba’ya destek olmaya çalışıp mektup yazarak dikkatli olmasını isteyen ve Türkçeye “Emperyalizmin Son Aşaması – Yeni Sömürgecilik” adlı kitabın da yazarı olan Ganalı siyasetçi Kwame Nkrumah’ın bu kitabı da okunmaya değer.

++ Hıfzı Topuz, 1923 doğumlu gazeteci, yazardır.


Ezcümle: Bu kitabı 18 Eylül 2022’de okudum. Bu yaz ise 1000Kitap sitesine 26 Mart 2023 tarihinde eklendi. Tavsiye ediyorum.