İçeriğe geç

İslam Hukukunda Savaş ve Barış

 İslam Hukukunda Savaş ve Barış


Macid Hadduri tarafından yazılan İslam Hukukunda Savaş ve Barış adlı bu kitap 3 ana başlığa sahip. Bunlar: İslam Hukukunun Temel Kavramları (Devlet Kuramı, Hukukun Tabiatı ve Kaynakları, İslam Milletler Hukuku), Savaş Hukuku: Cihad ( Cihad Öğretisi, Cihad Türleri, Askeri Yöntemler, Savaşın Başlayışı, Kara Savaşı, Deniz Savaşı, Savaş Ganimetleri, Savaşın Sona Ermesi) ve Barış Hukuku’dur (Yargılama Yetkisi, İslam Ülkelerinde Yabancılar, Gayrimüslim Ülkesinde Müslümanlar, Zimmilerin Statüsü Anlaşmalar, Ticari Münasebetler, Tahkim, Diplomasi, Tarafsızlık).

Hz. Muhammed’in vefatından sonra belirsizlik ve boşluk oluşmaması için hızlı bir şekilde alınan kararlarla Hz. Ebubekir halifeliğe seçilir. Bu seçimi bazı kesimler hoş karşılasa bile bundan memnun olmayan kesimler de ortaya çıkar. Bu hoşnutsuzluk gelecek zamanlarda meydana gelen bazı olayların da temelini oluşturur. Halifelik nedir, ne değildir haricinde halifeliğin halifeliği olarak da nitelendirilen yeni kavram da ortaya çıkar. Ebubekir, Ömer, Osman, Ali halife seçilir. Lakin bunlar, halifenin halifesi olarak da adlandırılacak yeni bir kavramın da ortaya çıkmasına yol açar. Özellikle Osman ve Ali dönemlerinde uygulamada ortaya çıkan ayrışma belirgin hale gelir ve üç ana ekol (Sünni, Şii ve Harici) bu zamana kadar gelir.  Yazar da hızlı bir şekilde tarihi süreci ana hatlarıyla anlattıktan sonra dinin ve ekollerin (akım, okul, tarikat, mezhep vb.) savaş ve barış konusunda düşüncelerini ve birbirleriyle çatışmalarını da ortaya seriyor.

Cihad nedir ne değildir sorusu da kitabın önemli başlıklarından biridir. Cihad demek ile Müslüman olmayan herkesin öldürülmesi mi, sözle dine davet mi, sadece düşmanı yok etmek mi, kendi sınırlarını genişletmek mi yoksa İslam inancını dünyanın tamamına yaymak mı anlaşılacak? Peki bu nasıl yapılacak? Burada da bunlar açıklanıyor. Cihad kavramına Kur’an’ın bakış açısı haricinde cemaat/tarikatların bakış açılarını ve aralarındaki farklara da değinerek salt tek tipçi yaklaşım yerine, fert ve topluluk olarak yapılması gerekenler, geçmişteki çeşitli örneklere de bakılarak anlatılıyor. 

Darülharb ve Darülislam kavramlarının açıklanması eşliğinde Müslüman coğrafya da ya da gayrimüslim diyarda yapılması ve yapılmaması gereken şeylerin de açıklaması yapılıyor. Haklı savaş ve haksız savaş doğrultusunda dinin hükmü ile mezhep imamlarının görüşlerinin uygulanması, bir savaş esnasında yapılmaması gerekenler gibi çeşitli bilgiler de konu içinde ayet ve hadisler eşliğinde paylaşılıyor. Hz. Muhammed’in yaptığı antlaşmalar, içeriği, etkisi ve bununla ilgili yorumlarda yer alıyor. 

Yazar kitabı oluştururken birinci ve ikinci el kaynaklardan yararlanarak İslam hukukunda savaş ve barış kavramını açıklamaya çalışmış. Bu tarz kitap okuyan ve araştırma yapan kişilere kaynaklarla kılavuzluk yapabilecek bir çalışmadır.

Bu kitap ilk kez 1941’de yayımlandıktan sonra yine çeşitli tarihlerde tekrar baskıları yapılmıştır. Türkçeye 1999 yılında Fethi Gedikli tarafından çevrilen kitap, Yöneliş yayınları arasında yayımlanmıştır. Şu an ki baskı ise Ekin yayınları tarafından 2018’de yapılmıştır. Macid Hadduri ya da Mecid Hadduri, 1909 -2007 yılları arasında yaşamış Iraklı eğitimci, yazar, Ortodoks Hristiyan’dır. Okuduğum baskı Yöneliş yayınları, 1999 tarihlidir.  İlk baskıda dizgiden kaynaklı bazı hatalar var. Umarım bunlar ikinci baskıda yoktur.  Bir de çeviride kullanılan bazı kelimeleri tekrar gözden geçirmekte fayda vardır diye düşünüyorum.

Ezcümle: Bu kitabı 2 – 6 Temmuz 2022 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 16 Eylül 2023’de 1000Kitap sitesine eklendi. Tavsiye ediyorum.

Kendime Not: Bu kitabı ilk olarak 30 Ağustos – 22 Eylül 2017 tarihleri arasında okudum. O zaman daha kitabın ikinci baskısı yapılmamıştı. Şu notları almışım: Kitap işlediği konu ve konuların alıntılandığı kaynaklar bakımından oldukça bilgilendirici bir çalışma. Fakat yeni çeviri de istiyor. Bazı kavramlar cümle içinde sıkıntılı bir durum oluşturuyor. Ayrıca bazı yerlerde çevirenin notları eksik. Kitabın kapağı ise çok kötü. Arka kapak yazısı çok küçük. Kitabın başlığını taşıyan konunun tam olarak net ifade edilebildiğinin cevabı hala tartışmalı olarak değerlendirebilir. Hadis yığını altında ve mezhep imamları ve onları peşinden gelen diğer ulemanın çalışmalarının ortak yönleri olsa da yine de derin farklılıklar, anlaşmazlıklar hala devam etmekte ve herkes kendine göre en doğru yolun (sıratı müstakim) kendileri olduğu iddiasını sürdürüyor.