Kokotlar Mektebi
Hüseyin Rahmi Gürpınar, Kokotlar Mektebi adıyla yayımlanan bu romanıyla ‘fuhşun namuslandırılması’ sorusuna cevaplar arıyor. Evet! Fuhşun namuslandırılması. Eski fahişe yeni müdirenin açtığı ‘kokotlar mektebi’ nde yaşananlara değiniyor. Burada felsefi, ahlaki, vicdani, insani, dini, kültürel, içtimai, iktisadi durumlar, toplum içinde görünen ve görünmeyen yüzler hakkında düşünceler, romanın yüzeyini sarıyor. Bu kitap, Gürpınar’ın felsefi ögeleri ağır basan ve adaba mugayir tartışmaların da yaşandığı bir romanıdır.
Bir gün ‘ulviye melek’ adında bir kartvizit gelir ve yazarla görüşmek istediğini iletir. Daha sonra görüşme gerçekleşir. Yazar ve feylozof onun anlattıklarını şaşkınlıkla dinledikten sonra macera da başlıyor. Kitap, sevda felaketiyle karşı karşıya kalan bedenlerin sadakat sınavını işliyor.
Şekerpare adlı bir film vardı. O film bu kitaptan belki esinlenmiş olabilir. Gürpınar, romanında yine kendi zamanı içinde çok cesur bir yazı kaleme almış. Kaba söze geçmeden, toplum, inanış, gelenek, toplumsal istekler, görevler, siyasi çalkantılar, Bolşeviklik, aile kurumu gibi başlıklar irdeleniyor. Bir yanda feylozof yazar diğer yanda ise bu yapılan faaliyetlerin toplum içinden çıkıp etrafa yayılması ve toplumun buna tepkisi ile birlikte yine toplum içinden manzaralar aksettiriliyor.
Bir noktada geçse de bazı konulara toplumun bakış açısını göstermesi ya da ayna tutması yanında, karşılıklı diyaloglarla kitap kendini okutturuyor.
Ben Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın eserlerini sevdiğim için bunu da beğenerek okudum. Lakin herkes bunu beğenir de diyemem. Zıtlıklar, çatışmalar, Doğu-Batı düşünceleri, aşk, evlilik kurumu, sadakat, maddiyat, maneviyat, mutluluk, mutsuzluk, huzur, huzursuzluk bir arada. Dış mekandan çok iç mekanlar içinde yaşananlar, yeri geldiğinde komedi yeri geldiğinde ise yansıtma ile durum aksettiriliyor. Kentsoylu karakterler arzı endam ediyor. İki üç mekana sığdırılmış bu kitap belki tiyatro sahnesine uyarlanabilir; lakin bu sefer de adaba mugayir durumu yüzünden ‘mahalle baskısı’ ile karşı karşıya kalabilir. Gürpınar, felsefi tartışmalar eşliğinde Fransız yazarların bu konuyla ilgili kitaplarından uyarlama yaparak yerel bir roman yazmış. Gürpınar için Fransız edebiyatı ve feylozof Niçe olmazsa olmazdır. Burada da Hem Niçe hem de felsefi tartışmalar yer alıyor. Lakin kitabın en başında Gürpınar bunun hayali bir hikaye olduğunu özellikle belirtiyor. Bu bile kitabın okunması için yeterli bir sebep olarak görülebilir. Çünkü, niçin böyle bir şey ifade etme gereği hissetmiş olabilir?
Not: Okuduğum ve alıntı eklediğim baskı, Bilge Kültür Sanat yayınları, kasım 2015 tarihli kitaptır. Ayrıca Kapra yayıncılık haziran 2021 tarihli kitapla beraber okudum (bunu da tavsiye ediyorum). Türkiye İş Bankası Kültür yayınları, ağustos 2022 tarihli kitaba ise göz gezdirdim. Bunun dışında e-kitap PDF olarak Atlas yayınları, tarihsiz ve TDK, e-kitap PDF, 2022 tarihli kitapları da kontrol ettim (Bu kitap sadeleştirme yapılmadan yayımlanıyor. Bunu ancak edebiyat üzerine araştırma yapan kişiler okumak ister. Sıradan okur için zorlayıcı bir metindir. Sadeleştirme her zaman daha iyi oluyor.).
Ezcümle: Bu kitabı 20 – 25 Temmuz 2022 tarihleri arasında okudum. Bu yazı ise 1 yıl sonra 27 Eylül 2023’de 1000Kitap sitesine eklendi. Sadeleştirmesi ehil bir elden çıkan baskının okunmasını tavsiye ediyorum.