
Keşke yakın zamanda kitabın resmi Türkçe çevirisi çıksa. Gayri resmi olarak Türkçeleştirdim. O yüzden hatalı, yanlış yerler olabilir. Bu yüzden yanlış anlaşılmalar yazardan değil benden kaynaklıdır. Bence kitabın resmi çevirisi olursa epey kişi faydalanabilir. O yüzden çok kısa bir şeyler paylaşmak istedim. Ülkemizde siyasi atmosferin kısır döngüye girdiği bu zamanlarda farklı bir çalışma okumak ve Almanya’da neler oluyor ve ayrıca Çin- ABD – Almanya üçgeninde yaşananlara hem sıcak hem de yakından bakılıyor. Wolfgang Münchau, dışarıdan devasa gözüken Almanya’nın içten içe yeni dünya ekonomik düzenine ayak uyduramadığını ifade ediyor. Özellikle dijital-teknolojik alanda hissedilebilir hiçbir şey sahip olmadığını sadece para verip kullanıcı olmanın ötesine geçemediğini; hala kendilerini “ağır sanayi” ile meşgul ettiklerini lakin kaçan fırsatların ise bu ağır sanayiden çok çok daha büyük olduğunu anlatıyor.
Yazar Almanya’ya hem içerden hem de dışarıdan bakıyor. Alman Mucizesi kavramının ise artık geçmişte kalan bir anı ve özlemden başka bir şey olmadığını; Alman siyasetçiler, sendikalar ve büyük sanayicilerin oluşturduğu ittifakının Almanya’yı bir noktaya kadar getirmiş olsa bile (sanayi, üretim vb.) artık yeni dünya da yazılım firmalarının yükte hafif paha da ağır hale geldiğini ve bu doğrultuda Almanya’nın sanayiden teknolojik dönüşüme geçemediğini örneklerle anlatıyor. (Dipnot: Özgür Özel’in boykot listesine aldığı Alman VW grubunun bulunduğu sendikayla görüştüklerini ifade ettiği konuşmaları televizyondan izledik. Lakin somut bir şey bu zamana kadar duymadık. İşte oradan somut bir şey çıkamayacağının cevabı da bu kitabın içinde yer almaktadır. Hangi sayfa da olduğunu ise okuyan bulur 🙂 )
Kitabın en başında “Aldi” ucuzluk marketlerinin kuruluşu anlatılıyor. Okur, buraları okuduğunda “hayırdır Aldi’nin hikayesini mi okuyacağız ” diye düşünmeye başlayabilir. Lakin bunu çok güzel kurgulamış. Bir zamanlar “farklı, özgün” şeyler bulanlar şimdi statükonun emrinde hayatlarını sürdürdüklerini ve buradan hareketle Alman ekonomisiyle birlikte siyasetini ve bunların paralelinde Çin – ABD işleniyor. Ben kendime göre çevirisini yaptım, biraz redakte işim olduktan sonra bir aksilik çıkmazsa kitabın yakında gayri-resmi Türkçe çevirisini yayımlamayı planlıyorum. Çok başarılı anlatım, anlaşılır bir dil, yerinde benzetmeler ile kitap kendini rahat bir şekilde okutturuyor.
Redakte bitikten sonra Türkçeleşmiş PDF yakında paylaşmayı planlıyorum